Kurum Amirim, Çalışmadığım Günlerde De Ulaşılabilir Olmamı, Telefonumu Yedi Gün 24 Saat Boyunca Açık Tutmamı İsteyebilir Mi?

Kurum amirim, Sağlık Bakanlığının "Sağlık Personelinin İhtiyaç Halinde Çağrıya Uyması" konulu 2018/28 sayılı Genelgesi gerekçe göstererek, çalışmadığım günlerde de ulaşılabilir olmamı, telefonumu yedi gün 24 saat boyunca açık tutmamı isteyebilir mi?

Sağlık Bakanlığı'nın 2018/28 sayılı Genelgesinde sağlık hizmetlerinin acil, sürekli ve ertelenemez olması nedeniyle sağlık çalışanlarının çağırıldığında 30 dk. İçerisinde sağlık kuruluşunda bulunacak şekilde ikamet etmesi gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu Genelgeye karşı Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Türk Sağlık Sen tarafından ayrı ayrı dava açılmış olup mevcut durumda bu davalar henüz sonuçlanmamıştır.

Her ne kadar sağlık hizmetlerinin acil, sürekli ve ertelenemez yönünden dolayı böylesi bir Genelgeye gerek görüldüğü belirtilmişe de sağlık hizmetlerinin bu yönlerinin karşılanabilmesi için hukukumuzda nöbet sistemi benimsenmiştir. Buna göre; personel sayısı da dikkate alınarak vardiya ve nöbet gibi hizmetlerde farklı çalışma saatlerinin, hizmetin ve mahallin özelliği ve kurum personel kadrosu göz önüne alınarak ilgili kanunlara göre belirleneceği Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 38. Maddesinde düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin 42 ve devamı maddelerinde düzenlenen nöbet türlerinden yalnızca icap nöbeti kişinin sağlık kurumunda bulunmasını gerektirmemektedir. Diğer nöbet türleri açısındansa sağlık çalışanının hiçbir şekilde sağlık kuruluşundan ayrılmaması gerektiği hükme bağlanmıştır. İcap nöbeti ise yalnızca uzman hekimler tarafından tutulabilen bir nöbet türüdür. Bu halde, sağlık çalışanının çağırıldığında sağlık kuruluşunda olması gerekliliği ancak icap nöbeti tutuyor olması halinde söz konusudur. Nitekim Sağlık Bakanlığı da Genelgeye karşı kamuoyunda gelen tepkiler üzerine açıklama yapmış, "Genelgede, sağlık personelinin ikamet zorunluğu ile ilgili bir husus olmayıp, acil durumda müdahale etmesi gereken sağlık personeline icap nöbetlerinde nöbet yerine erişmeleri gereken zaman tanımlanmıştır" denmiştir. Bu halde esasen söz konusu Genelge yalnızca icap nöbeti yükümlülüğü bulunan uzman tabiplere yöneliktir. Zaten Genelgede sağlık çalışanlarının her an ulaşılabilir olması gerektiğine ilişkin bir düzenleme de yer almamaktadır.

Buna rağmen Genelgenin hem tüm sağlık çalışanlarına yönelik olarak hem de ikamet mecburiyeti getirilecek şekilde uygulandığı durumlar olduğu gözlenmektedir. Halbuki, her ne kadar söz konusu Genelge mevcut durumda yürürlükte olsa da geçmişte de "sağlık çalışanlarının çalıştıkları yerde ikamet etmesi zorunluluğu" getiren bir düzenleme 663 sayılı KHK'nın 55.maddesine konmuş, Anayasa Mahkemesi bu maddeyi sağlık çalışanlarının Anayasanın 23.maddesi ile koruma altına alınan yerleşme hürriyetini hukuka aykırı şekilde sınırladığı için iptal etmiştir.

Genelgenin, hemşirelerin dinlenme hakkını ihlal edecek şekilde uygulanması ise bütünüyle hukuka aykırıdır. Çalışanların dinlenme hakkı temel sosyal haklardan olup ulusal mevzuatta ve uluslararası sözleşmelerde koruma altına alınmıştır. Anayasa'nın Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı başlıklı 50. Maddesinde, dinlenmenin çalışanın hakkı olduğu hükme bağlanmıştır. Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa Sosyal Şartında, tüm çalışanların âdil, güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarına sahip olma hakkı olduğu düzenlenmiştir.

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 41 ve devamı maddelerinde de "gece nöbeti tutanlara ertesi günü görev verilemeyeceği, geceyi yoğun mesai ile uykusuz geçiren personele, kurumun personel durumu ve imkânları müsait olmak, hizmeti aksatmamak kaydıyla evinde veya kurum içerisinde lüzum görüldüğü sürece dinlenmesi için izin verileceği" gibi hususlar nöbet esaslarında benimsenen temel ilkeler arasındadır. Bu ilkelerin benimsenmesinin nedeni, sağlık çalışanlarının yeterince dinlenmeksizin görev yapmalarının doğurabileceği olumsuz sonuçların önüne geçmektedir. Zira bu husus hem kendilerinin sağlıklarını koruyabilmesi hem de hastalarına nitelikli sağlık hizmeti sunabilmeleri açısından önem arz etmektedir. Halihazırda yoğun ve stresli bir iş temposunda çalışan bir hemşirenin mesai dışında ve izin günlerinde de sürekli olarak iş düşünmesi, özel hayatına vakit ayıramaması; kendisinin de belirttiği üzere ihtiyaç duyduğu şekilde uyuyamamasına, yeterince dinlenememesine, dikkat dağınıklığına, agresif davranışlara, stres bozukluklarına neden olmaktadır. Bu sebeple sağlık çalışanlarının çalışma koşulları düzenlenirken bu hususlara dikkat edilmesi zaruridir.

Çalışanların dinlenme hakkı ile sağlık hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi gerekliliğinin birlikte sağlanabilmesi sağlık kuruluşlarında yeterli sayıda görevli çalıştırılması ile mümkündür. Zaten Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nin 48.maddesinde, hemşirelerin nöbet düzeninin o sağlık kuruluşundaki hemşire, ebe ve hemşire yardımcısı sayısına göre belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu halde sağlık hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması için yapılması gereken çalışanların temel haklarını ihlal ederek her an ulaşılabilir olmasını beklemek değil, yeterli sayıda personel çalıştırarak hem çalışan haklarının hem nitelikli sağlık hizmeti sunumunun sağlanmasıdır.

Bu halde, kurumu tarafından dinlenme hakkını ihlal edecek şekilde, kesintisiz olarak ulaşılabilir olması talep edilen meslektaşlarımız tarafından yapılabilecekler şu şekildedir;

-Yukarıda icap nöbeti ve ilgili Genelge hakkında anlatılanlar kapsamında, hemşirelere icap nöbeti tutturulamayacağı ve Genelgenin de buna yol açar şekilde yorumlanamayacağına ilişkin bir yazı yazılarak söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi talep edilebilir. Hastanenin bu başvuruyu reddetmesi ya da 60 gün içerisinde cevap vermemesi halinde bu ret işlemine karşı 60 gün içerisinde dava açılması mümkündür. 

-Hastanenin bu uygulamayı, sıklıkla yalnızca sözlü olarak yaptığı gözlenmektedir. Bu durumda,  meslektaşlarımız, yapılan bu uygulamanın yazılı hale getirilmesi talep edilebilir. Yazılı hale getirilmesi halinde ise kuruma başkaca bir başvuruda bulunmaksızın doğrudan yazılı olan söz konusu işleme karşı 60 gün içerisinde dava açılabilir.

Bilginize sunulur.

Saygılarımızla.